MUHADRAMÛN KİMLERDİR?
Rasulullah s.a.v. zamanında yaşayıp Müslüman olduğu
halde, onu görme fırsatına kavuşamayan kimseler. Edebiyatta, ömrünün yarısını
câhiliye döneminde, diğer kısmını da Müslüman olarak geçirmiş olan şâirler.
Arapça "hadrama" kökünden türetilmiş olan
"muhadram" kelimesinin çoğuludur.
Hz. Peygamber s.a.v. devrinde müşrik Arap kabilelerle
Müslümanlar arasında
savaş yapıldığı zaman, bu kabileler içindeki Müslümanlar,
kendilerinin diğer müşriklerden ayırt edilebilmelerini sağlamak maksadıyla,
develerinin kulaklarından bir kısmını kesiyorlardı. Develerinin kulaklarını
kestikleri için bu kimselere, "bir kısmını kesen" anlamında
"muhadrim" denilmiştir.
(Sahih-i Buharî Tecrîd-i Sârih, tercümesi,
Ankara 1980, I, 33)
Kelimenin "iki şeyin birbirine karışması"
anlamında değişik bir kullanımına göre ise, yaşı itibarıyla sahabeden mi yoksa
Tabi’inden mi olduğu karıştırılan kimselere de “muhadramun” denilmektedir.
(a.g.e., 32)
Arap edebiyatında ise, cahiliye şairlerinden olup, İslâm
dönemini de idrak eden ve hayatının kalan kısmını Müslüman olarak geçiren
kimseler için kullanılmaktadır.
Lebib el-Amirî ve Ka’b bin Züheyr, Hassân b. Sâbit,
Nâbiğa el-Ca’dî, Ebu Züeyb el Hüzelî gibi şairler “muhadramûn” şairleri olarak
adlandırılırlar.
Bazıları ise Hz. Peygamber s.a.v.’in zamanında yaşamış
olduğu halde, onun ölümünden sonra iman eden kimseleri “muhadramûn” olarak
adlandırırlar.
Muhaddisler (hadis alimleri), Hz. Peygamber devrinde Müslüman
olarak yaşamış oldukları halde onu göremeyen kimseler için bu sıfatı
kullanmışlardır.
İmam Müslim, Irakî ve Suyûtî, bunlardan bilinen ve meşhur
olanlarının bir kısmını tespit etmişlerdir. Veysel Karanî adıyla şöhret bulmuş
olan Üveys bin el-Karenî, Kadı Şüreyh bin el-Haris, Alkame bin Kays ve Ka’b
el-Ahbâr bunlardan bazılarıdır.
(bk. a.g.e., I, 33-34)
(bk. a.g.e., I, 33-34)
İslam Ansiklopedisi, Ömer TELLiOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder