GÜNAHLARI GİZLEMEK GEREKİR
Ebû Hüreyre r.a.’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah s.a.v. şöyle buyurdu:
"İşlediği günahları açığa vuranlar dışında, ümmetimin tamamı affedilmiştir.
Bir adamın gece kötü bir iş yapıp, Allah onu örttüğü halde, sabahleyin kalkıp: "Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım" demesi, açık günahlardandır. Oysa o kişi,
Rabbi kendisinin kötülüğünü örttüğü halde geceyi geçirmişti. Fakat o Allah’ın örttüğünü açarak sabahlıyor."
(Hadis-i şerif, Buhârî, Edeb 60; Müslim, Zühd 52)
HADİS-İ ŞERİF’İN AÇIKLAMASI
Bir günah işlemek, bir kusur ve hata yapmak, sevilmeyen, arzu edilmeyen ve sahibine de hiçbir kıymet kazandırmayan, sadece kötü görülmesine ve bayağı sayılmasına vesile olan bir haslettir. Durum böyle iken, gizli kapaklı bir yerde işlediği ve Allah’tan başkasının bilmediği, Allah’ın da örttüğü bir günahı bir meziyet yapmış gibi ortaya döken ve başkalarına anlatan bir kimse, Allah tarafından affedilme şansını kaybetmiştir.
Günah ve kusurlarını başkalarına anlatanlar, Allah’ı, Resûlünü ve salih amel sahibi müminleri hafife almış, kötülüklerini iyilik, günahlarını sevap, bayağılıklarını fazilet saymış olurlar. Bu ise, en az işledikleri günah seviyesinde bir pervasızlıktır. Oysa günah işleyen bir kimsenin, hiç olmazsa onu gizli tutması, kendisini aşağılanmaktan kurtarır. Aksi takdirde açıkladığı günah eğer bir cezayı gerektiriyorsa cezalandırılmasını, cezayı gerektirmiyorsa kınanmasını icap ettirir.
Bir kimse, dünyada işlediği bir günahı utanarak gizlerse, Allah’ın kendisini kıyamet gününde rüsvay etmemesi umulur.
Bir günah işlemek, bir kusur ve hata yapmak, sevilmeyen, arzu edilmeyen ve sahibine de hiçbir kıymet kazandırmayan, sadece kötü görülmesine ve bayağı sayılmasına vesile olan bir haslettir. Durum böyle iken, gizli kapaklı bir yerde işlediği ve Allah’tan başkasının bilmediği, Allah’ın da örttüğü bir günahı bir meziyet yapmış gibi ortaya döken ve başkalarına anlatan bir kimse, Allah tarafından affedilme şansını kaybetmiştir.
Günah ve kusurlarını başkalarına anlatanlar, Allah’ı, Resûlünü ve salih amel sahibi müminleri hafife almış, kötülüklerini iyilik, günahlarını sevap, bayağılıklarını fazilet saymış olurlar. Bu ise, en az işledikleri günah seviyesinde bir pervasızlıktır. Oysa günah işleyen bir kimsenin, hiç olmazsa onu gizli tutması, kendisini aşağılanmaktan kurtarır. Aksi takdirde açıkladığı günah eğer bir cezayı gerektiriyorsa cezalandırılmasını, cezayı gerektirmiyorsa kınanmasını icap ettirir.
Bir kimse, dünyada işlediği bir günahı utanarak gizlerse, Allah’ın kendisini kıyamet gününde rüsvay etmemesi umulur.
HADİS'TEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
1. Kişinin, gizli olarak işlediği bir günahı açığa vurmaması, Allah’ın onu affetmesine vesile olur.
2. İşlediği günahı başkalarına anlatan ve bunu bir meziyet sayanları Allah affetmez.
3. Gizli işlenen günahları açığa vurmak, başkalarına anlatmak, Allah ve Resûlünü hafife almaktır.
4. Gizli işlediği günahları açığa vuranlar, eğer bu günah cezayı gerektiriyorsa cezalandırılırlar. Çünkü açığa vurmak itiraf sayılır.
Riyazu’s-salihin tercümesi, 2.cild, 234. hadis
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder