17 Mayıs 2015 Pazar

FIRKA-İ NACİYE: EHL-İ SÜNNET VE’L-CEMAAT


FIRKA-İ NACİYE: EHL-İ SÜNNET VE’L-CEMAAT

İmâm-ı Rabbânî k.s. Hazretleri’nden:

Resûlüllah s.a.v. Efendimiz, bazı hadîs-i şeriflerinde, ümmetinin düşeceği ihtilaflara dikkat çekmektedir. Bu hususta rivâyet edilen birçok hadîs-i şerif vardır. Bunların en genişi, Tirmizî ve İbn-i Mâce’de rivâyet edilen hadîslerdir. İbn-i Mâce’de geçen hadîs-i şerifte Peygamberimiz s.a.v. Efendimiz şöyle buyururlar:
“Yahûdiler, yetmiş bir fırkaya ayrıldı. Bunlardan biri cennette, yetmişi ateştedir. Hıristiyanlar yetmiş iki fırkaya ayrıldı. Onlardan da yetmiş bir fırka ateşte, bir fırka cennettedir. Muhammed s.a.v.’in nefsi kudret elinde olan Allâh’a yemin ederim ki,

DUÂDA ELLER NASIL TUTULACAK?


DUA ŞEKLİ 

Allah Rasulü s.a.v. hayat-ı seniyeleri içinde dua esnasında ellerini farklı farklı şekillerde tutmuştur. Mesela; Bedir'de ellerini koltuk altları gözükecek derecede kaldırmış gece yatarken döşekte ellerini birleştirmiş namazların arkasında yaptığı dualarda omuz aralığı ölçüsünde ellerinin aralarını açmış yağmur duası ya da bela ve musibetlerin def'i için yaptığı dualarda da avuç içlerini aşağıya doğru çevirmiştir.

Dua esnasında ellerin alacağı şeklin hükmü ne farz ne vacip ne de müstehaptır. Fukaha buna âdab hükmünü vermiş ve hadis kitaplarında da bu mesele âdâb

SİNİRLİ VE ÖFKELİ KİŞİ NE YAPMALIDIR?


SİNİRLİ VE ÖFKELİ KİŞİ NE YAPMALIDIR?

Öfke, insanda bulunan bir kuvvettir ki, mutedil (orta derecede) olanı şecaat cesaret, ifrat (aşırı derecede) olanı tehevvür, tefrit (yok derecede) normalin altı olanı ise korkaklıktır.

Tehevvür, insanın bir işe, sonunu düşünmeden pervasızca, hiddet ve şiddetle saldırmasıdır ki, çoğu kere kötülükle neticelenir.

Fert ve cemiyet için çok zararlı olan bu öfkeyi yenen kimseleri

MARUF NE DEMEKTİR?


MARUF NE DEMEKTİR?

Maruf, güzelliği akıl ve nakille bilinen her fiilin adıdır. Zıddı ise münkerdir. Yine herkesçe bilinen-tanınan, belli olan, meşhur ve ünlü olan veya şeriatin güzel görüp emrettiği şey manasına da gelmektedir.

Ayrıca maruf, akl-ı selim sahibi insanlar tarafından bulunan ve tasvip edilen fiil ve kıstaslar (ölçüler-kriterler) manasında da kullanılır. Kuran-ı Kerim, güzel olan şeyleri “maruf” olarak tavsif etmektedir. Mesela Maruf söz ve maruf itaat, güzel söz

İSRAİLİYAT NEDİR?


İSRAİLİYAT NEDİR?

Sual: Bazı kimselere bir hadis-i şerif söyleyince o İsrailiyat’tır inanma diyorlar. İsrailiyat nedir? Peygamberimiz İsrailiyat’tan bahsetmiş midir?
CEVAP
İsrâil oğullarından yani Ehl-i kitap denilen Yahudi ve Hıristiyanlardan gelen haberlerdir.
Yakub aleyhisselamın bir ismi de İsrail’dir. Bu sebeple onun nesline Beni İsrail denilmiştir. Onlardan gelen haberlere İsrailiyat denmesi bu sebepledir.

İslami inanca, iman esaslarına ve dini hükümlere ters düşmeyen mubah olan haberleri anlatmak yasak değildir. Mezhepsizlere göre İsrailiyat aslı olmayan

GÜNAHLARI MUTLAKA GİZLEMEK GEREKİR

GÜNAHLARI GİZLEMEK GEREKİR

Ebû Hüreyre r.a.’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah s.a.v. şöyle buyurdu:
"İşlediği günahları açığa vuranlar dışında, ümmetimin tamamı affedilmiştir.
Bir adamın gece kötü bir iş yapıp, Allah onu örttüğü halde, sabahleyin kalkıp: "Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım" demesi, açık günahlardandır. Oysa o kişi,

MUSTAFA SABRİ EFENDİ KİMDİR? SON ŞEYHU'L-İSLAM



MUSTAFA SABRİ EFENDİ KİMDİR?

Son devir Osmanlı âlimlerinden. Yüz yirmi yedinci Osmanlı şeyhülislâmı olan Mustafa Sabri Efendi. 1869 senesinde Tokat’ta doğdu. 1954’te Mısır’da vefât etti.

İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra Kayseri’ye gidip, Kayseri Medresesinde Divrikli Hacı Emin Efendi’den ilim öğrendi. Daha sonra İstanbul’a gelerek huzur dersleri mukarriri (pâdişâhın huzûrunda bir konuyu etraflıca anlatan) Ahmed Âsım Efendi'den de ilim öğrenip icâzet (diploma) aldı.

1890 senesinde yapılan rüûs (dînî ilimlerde bir derece) imtihanını kazanarak, yirmi iki yaşında Fatih Cami’inde ders vermeye başladı. Elliden fazla talebeye

SAHABE, TABİİYN, TEBE-A TABİİYN KİMLERE DENİR?

SAHABE, TABİİYN, TEBE-A TABİİYN KİMLERE DENİR?


Sahabe:  Peygamber Efendimiz s.a.v.’i hayatında, Müslüman olarak görüp ve Müslüman olarak vefat eden mübarek insanlara denir.

Tabiiyn: 
Sahabeleri gören kimseye denir.

Tebe-a Tabiiyn:

MUHADRAM NE DEMEKTİR? MUHADRAMÛN KİMLERDİR?

MUHADRAMÛN KİMLERDİR?

Rasulullah s.a.v. zamanında yaşayıp Müslüman olduğu halde, onu görme fırsatına kavuşamayan kimseler. Edebiyatta, ömrünün yarısını câhiliye döneminde, diğer kısmını da Müslüman olarak geçirmiş olan şâirler.

Arapça "hadrama" kökünden türetilmiş olan "muhadram" kelimesinin çoğuludur.

Hz. Peygamber s.a.v. devrinde müşrik Arap kabilelerle Müslümanlar arasında

AYETLERİN NÜZUL SEBEBİ NE DEMEKTİR?

AYETLERİN NÜZUL SEBEBİ NE DEMEKTİR?

Âyetler ekseriyetle bir sual veya hâdise dolayısı ile inerdi. Âyetin nüzulüne (inmesine) sebep olan hâdise veya suale “sebeb-i nüzûl” diyoruz.
ÖRNEKLER:

1- Katafan kabilesinden bir adamda kardeşinin yetim oğlunun malı vardı. Yetim bülûğa erince amcasından malını istedi, vermedi. Peygambere müracaat ettiler: "Yetimlere mallarını verin" âyeti nâzil oldu. İşte böyle hâdiseler dolayısıyla âyetler inerek İslâm cemiyetinde ahkâm vaz olunuyordu.

2- Resulûllah, Mersidi Ganevi'yi, Mekke'deki zayıf Müslümanları getirmek üzere oraya göndermişti. Ganevi Mekke'ye vardığı zaman müşriklerden bir kadın, cahiliye zamanında olduğu gibi kendisini ona arz etti (ilişki teklif etti). Kadın güzel ve zengindi. Fakat Ganevî Allah’tan korkarak

16 Mayıs 2015 Cumartesi

KARUN KİMDİR?

KÂRÛN

Mûsâ aleyhisselâm’ın ümmetinden ve akrabâlarından olduğu hâlde, zenginliği yüzünden kibirlenip, Mûsâ aleyhisselâm’a karşı çıktığı için yerin dibine batan kimse.

Babasının ismi Yasher idi. Önceleri fakir ve güzel huyluydu.

Tevrât’ı güzel okurdu. Hazret-i Mûsâ buna duâ

MEVLİD YAZARI SÜLEYMAN ÇELEBİ KİMDİR?

 SÜLEYMAN ÇELEBİ 

Meşhûr Türkçe "Mevlid" kasîdesinin yazarı. Bursa'da doğdu. Kaynaklarda Süleymân Çelebi'nin doğum târihine dâir bir kayda tesâdüf edilmedi. Ancak, Süleymân Çelebi'nin Mevlid'i 60 yaşında yazdığı ve eserin 1409 (H.812) senesinde bittiği, en eski olarak bilinen nüshasında mevcut bir beyte istinâd etmektedir. 1422 (H.825) senesinde vefât ettiği bilindiğine göre, onun 1351 (H.752) senesinde doğduğu neticesi çıkmaktadır. Sultan Birinci Murâd Hanın vezîrlerinden Ahmed Paşa'nın oğlu, Şeyh Mahmûd Efendinin torunudur. Mahmûd Bey, 1338 (H.738) senesinde Sadrâzam Süleymân Paşa ile Rumeli'ye sal ile geçenlerdendir. Süleymân Çelebi, Bursa'da asrının ileri gelen âlimlerinden ilim tahsîl etti. Büyük bir âlim olarak, Sultan Yıldırım Bâyezîd zamânında Dîvân-ı hümâyûn imâmı, sonra da Bursa'da

SEVR MAĞARASINDAKİ “LA TAHZEN” SIRRI

SEVR MAĞARASINDAKİ  SIR

YIL 622.

Mekke’li Müslümanlar ilahi emir üzerine Medine’ye göç etmişler; Allah ve Rasulü uğruna çok sevdikleri vatanlarını, mal ve mülklerini gözlerini kırpmadan geride bırakmışlardı.

Kafirlerin ağır baskılarla göçü engelleme çabaları altında; suçlu kaçaklar gibi geceleri gizlice irili-ufaklı gruplar halinde 3-5 parça eşyayla memleket, ev, bağ-bahçelerini kafirlerin yağmasına terk edip Medine’ye, yeni ve meçhul hayatlarına doğru yol almışlardı.

Geride çok az kişi kalmıştı. Kalanlardan biri Allah Rasulü, diğeri

HAREZMİ KİMDİR?


HAREZMİ (M. 780-850)

Bir Türk alimi olan Harezmi yaklaşık 30 yıl boyunca Astronomi, Matematik ve Coğrafya başta olmak üzere birçok ilim dalıyla ilgilenmiştir.
Batı dünyasının, 12. yüzyılda İslam eserlerinin tercüme faaliyetlerinin başlamasından sonra tanıdığı Harezmi, yazdığı eserler ve bilimsel yenilikleriyle batı dünyasını şaşkına çevirmiştir. Harezmi'nin eserleri özellikle matematikçiler tarafından tercüme edilmiş ve temel kaynak olmuştur.

Harezmi, Peygamber Efendimiz'in "İlim Çin'de bile olsa alınız" hadisini idrak eden alimlerdendir. Doymak bilmeyen bir merak ve öğrenme aşkıyla

KURAN’DA GEÇEN DURAKLARIN ANLAMI NEDİR?

Kuran’da Geçen Duraklar

Kuran-ı Kerim'de kelimelerin üstünde ve altında bazı işaretler vardır ki, bunlara "secavent (durak)" adı verilir.

KELİME ÜSTÜNDE BULUNANLAR

م   Mim: Muhakkak durmalıdır. Durmak vacib, geçmek haramdır. Durulmayıp geçilirse anlam bozulur.

ط   Tı: Durmak gerekir.

ج   Cim: Geçmek de durmak da caizdir, fakat durmak daha iyidir.

ز    Ze: Geçmek de durmak da caizdir,

MELEKLERİN VARLIĞINDAKİ HİKMET NEDİR?

 Meleklerin Varlığındaki Hikmet

Meleklerin yaratılışındaki hikmeti tamamıyla ancak Yüce Allah bilir. Biz şunu söyleyebiliriz: Yüce Allah, kudret ve hikmetine son olmayan bir yaratıcıdır. Nice sayısız âlemler yaratmıştır. Yüce Allah kendi varlığını bilsinler ve kendine ibadet etsinler diye, insanları ve cinleri yarattığı gibi, melekleri de yaratmıştır. Bunları da âlemde birtakım görevlerle

ZİNADAN DOĞAN ÇOCUĞUN DURUMU NEDİR?

Veled-i Zinâ'nın hükmü nedir?

Zinadan doğan çocuğun ne suçu vardır ki, tahkir ediliyor ve bazı hakları kısıtlanıyor?
Zinadan doğan çocuğun tahkir edilecek (aşağılanacak) suçu yoktur; ancak takdir edilecek ve diğerlerine üstün tutulacak yönü ve başarısı da yoktur. (Yani dini açıdan veled-i zina olmayanlarla durumu eşittir.)
Bunu böylece tespit ettikten sonra önce şunu bilmek gerekir:
İslâm’da; Hıristiyanlıkta olduğu gibi atalardan miras alınan, “Ezeli bir günah” akidesi yoktur.
“Kimse kimsenin günahını yüklenmez.” ( İsrâ, 15)
“Kim zerre kadar hayır yaptı ise onu görür; kim zerre kadar şer yaptı ise onu görür.” (Zilzâl, 8)
Bu önemli kuralı hiç akıldan çıkarmamak gerekir. Ama ne var ki

DECCAL FİTNESİ NEDİR?

DECCAL FİTNESİ NEDİR?

1812. Nevvâs İbni Sem’ân r.a.  şöyle dedi:
Bir sabah Resûlullah s.a.v. deccâlden uzun uzun bahsetti. Sonunda yorulup sesini alçalttı, sonra tekrar yüksek sesle konuştu. Biz onun anlatışına bakarak deccâlin Medine civarındaki hurmalıklara gelip dayandığını zannettik. Tekrar yanına gittiğimiz zaman üzüntümüzü anladı ve:
- “Hayrola, bu ne hal?” dedi. Biz de:
- Yâ Resûlallah! Sabahleyin deccâlden bahsettin. Kâh alçak sesle kâh yüksek sesle konuştuğun için, biz onun hurmalıklara gelip

ASHÂB-I KİRÂM, SAHABE KİME DENİR?

Dârimî, İbni Adî ve başkalarının da rivayet ettiklerine göre Peygamberimiz s.a.v. :
“ESHÂBIM YILDIZLAR GİBİDİR. HANGİSİNE UYARSANIZ HİDÂYETE KAVUŞURSUNUZ!”  buyurmuştur.
(Es-Savaikul-Muhrika, Bedir Yayınevi, s. 457)

ASHÂB-I KİRÂM, SAHABE KİME DENİR?

Ashab, Peygamber Efendimizi bir kere bile olsun iman gözüyle görüp, sohbetinde bulunan

15 Mayıs 2015 Cuma

SADİ-İ ŞİRAZÎ'DEN SÖZLER 5

Gülistan 2

* Kendine zarar gelince katlan. Çünkü affetmekle günahtan arınırsın. Mademki her şeyin sonu topraktır, sen, toprak olmadan önce toprak ol.

* Acele yürüyen yol arkadaşı senin yoldaşın değildir. Gönlü sana bağlı olmayan kimseye

SADİ-İ ŞİRAZÎ'DEN SÖZLER 4

Gülistan 1

* Allah adamı ekmeğin bir yarısını yerse öbür yarısını yoksullara verir. Padişah, yedi ülkeyi alsa bile, bir başka ülkenin sevdasındadır.

* Adem oğulları aynı vücudun uzuvlarıdır. Çünkü aynı cevherden yaratılmışlardır. Felek bir uzva elem getirirse,

SADİ-İ ŞİRAZÎ'DEN SÖZLER 3

Bostan 3

* Kurdun kafasını halkın koyunlarını paraladıktan sonra değil, önce kesmek gerekir.

* Aradan bir nice zaman geçmedikçe

SADİ-İ ŞİRAZÎ'DEN SÖZLER 2

Bostan 2

* Yolu takip etmeyen bedbaht süvari, doğru yürüyen yayadan geri kalır.

* Bir kadın zalim olan erkekten çok

SADİ-İ ŞİRAZÎ'DEN SÖZLER 1

Bostan 1

* Kendisinden fazlasıyla iyilik gördüğün kimseye fenalık etmen insanlık değildir.

* Allah'ın emrinden dışarı çıkma ki, senin emrinden